3 Ağustos 2011 Çarşamba

ve usul bir…

ve usul bir…



Orda, uzakta, otların arasında bir ses
Kanadıkça derinleşen gecenin içinde
Göğsünden mi vurulmuş, sırtüstü yatıyor
Saplanmış karanlığa bakışları
Taşın ardında
Kadim olanın
Ve rüzgar usul usul…

Biliyorum ölüler anlatabilir yazgıyı
O kara hurufu gövdelerine işlenen
Başlangıcın ve sonun
Har değirmeninde öğütülen
Bir kıyım, kıyamet
Nefret, korku ve öfke
Ve biçimi olmayan bir ateş usul usul…

Orda, uzakta, otların arasında bir ses
Yaşamın dışına itilmiş
Sevginin ve umudun ve beceriksiz çocukluğun
Öyle birden bire yağmurun
Rüyanın ve düz eğik çizgilerin
Oysa ilk o aynalarda belirdi ölüm
Ve kesif yoksunluğunda usul usul…

Söylenmeli ki bir hiç için
Yaşlı bir karganın tüneğidir
Unutuldukça anımsanır şüphesiz
Ve onun çığlıkları çadırını kurar dilimize
Kara derisinde tamtamlar çalar
Başlar devletlü ruhun şöleni
Ve açılır kan falı usul usul…

Orda, uzakta yatanın
Yitik sesidir kimsenin duymadığı
Gençömrüne teğellenirken ölüm
Koca bir eksik kalır geride

Usul usul…








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder